Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2019' a Girmek

Resim
"Açlığa mahkum edilmiş bir insan yeni yıla direnişle girmeli." diye düşünüp Bakırköy meydanina doğru yola koyuldum. Orada aylardir işini geri almak için her pazartesi oturma eylemi yapan iki  öğretmen var. Selvi ve Nursel Öğretmen. Hiç haber vermeden yanlarına oturup yüzlerini güldürecek ve birlikte gözaltina alınacaktım. Bir saat kadar erken gittim. Bir bankta güneşlenip beklemeye başladım.  Ara sıra benden on-onbeş yaş genç erkekler etrafıma gelip taciz eden bakışlar attılar. Pek önemsemedim.Sanırım.Sivil emirle suç işleyenlerdi. Bakırköy İş İstemesi' nde cezalar bereketli oluyor. Amaa Selvi ve Nursel demirden yapılmış. İşkence ile gözaltı nezarethane, alan yasağı cezası, tutuklamalar işlemiyor. Her pazartesi yine açıklama ve oturmaya geliyolar. Bi de Necdet abileri var. Çekim yapabilmek için kamufle bile oluyor. Valla eylemi çekmek daha zor. Eylemci çıkıyor konuşuyor gözaltına alınıyor ve bunu öngörebiliyor. Çeken ise hem iyi bi çekim yapmak hem de polisin çekimi engel

Direnişim

İstanbuldaki ve Ankaradaki açlığa mahkum edilmeye karşı direnişlere destek oluyorum. Bodrum' da eski heyecanımı kaybettim. Alana çıkmayı eskisi kadar istemiyorum. Çıkınca da sosyal medyada paylaşmak istemiyorum. Bir bakışa göre çürüyorum. Halk hayatından memnun gibi görünüyor.Faşizmi eleştirmek sadece sohbet konularından biri. Sonra da bir fıkra ile sohet devam ediyor. Sosyal medyada beğenilmek ve paylaşılmak hastalığa dönüşüyor. Artık blogda yazarım. Belki. Çünkü hiçbirşeyi uzun süre yapamıyorum ki.

Korkunun Büyüğü Hükümette

Dün Muğla' ya Akademisyen Gözde Hocam ve oğlu Çınar' ı Kızım Sıla, kardeşim Özlem, öğretmen arkadaşlarım Hülya ve Ramazan Hoca ile birlikte ziyarete gittik. Muğla girişinde polisler durdurdu. Normal bir kontrol değildi. Kamera çekimi yapmaya başladılar.  Beş on polis aracımızı sardı. Kenara çekmemizi ve araçtan inmemizi istediler. Neden dedim. Sözcü olan, "Rutin kontrol" dedi. "Diğer araçlar geçiyor ama." dedim. "Yorulduk da ondan izin verdik." dedi. İndik. "Arama kararı var aracınızı arıycaz." dediler. "Neden" dedim. "İhbar var." dediler. Aracı didiklediler. Üstümüzü aradılar. Yol kenarından topladığımız papatyalar, laler ve çocuklara aldığımız hediyeler dışında bi şey bulamadılar. Meğer Cumhurbaşkanı ve başbakan Muğla ya gelecekmiş. Bir ihbarcı protesto edeceğimi ihbar etmiş. Bu ihtimalle iki saat yol kenarında bekletildik.  Gözde ve Zeynep hocalar sendikaya haber vermişler. Burhan hocam bekletildiğimiz yere geldi.