Kayıtlar

Mayıs, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SEVGİLİ ÖĞRENCİLERİM HALKIMIZI SEVİN, HÜKÜMETE BENZEMEYİN.

Resim
Dün saat beş sularında protestoya çıktım. Alana giderken çöplerin yanından karton koli alıp geçerdim. Ama üç dört çöp gezmeme rağmen bulamadım. Sonra ozalitçiye uğradım. Artık kağıt aldım. Ozalitçi ücret almadı. Zaten hiç almıyor ki. Ev koli bantıyla dolu ama çantama koymamışım. Kırtasiyeye uğradım. Onlar da hep indirim yapıyor. İndirim yaptıklarını da söylemiyolar. Örneğin üç lira ödüyorum. Yolda etikete bakıyorum beş lira yazıyor. Sonra dövizi yazmak için belediyenin yakınindaki bir alana geldim. Burası protestoma hazırlık alanıdır. Gölge ve sakin. Yerdeki ağaç yapraklarını ayağımla temizlerken "Abi , Abi" diyen bi ses duydum. Önce sesi duymazdan geldim. Zira böyle seslenişler genelde"Ne olur burda yazma abiyle " devam ediyor. Ses yine geldi. Daha yükselmişti. Baktım ki benden yaşça  daha büyük bi adam elindeki süpürgeyi kaldırıp "Bununla süpür dedi." Çok duygulandım. Kovulmaya hazırlanırken yardıma uğradım. Kağıt ücretsiz Bant indirimli,  Alan süpürgeli

İŞİMİ GERİ İSTİYORUM YAV!

Resim
Bisikletle karton kolilerin atıldığı çöpe geldim. Kolilerden uygun olanını çabucak seçtim. Çabuk seçmeye çalışıyorum çünkü hala çöpü karıştırmaktan utanıyorum. Şimdilik döviz için karıştırıyorum. Sanırım yakında yiyecek için de karıştırmam gerekecek. Seçtiğim koliyi bisikletin pedalına yerleştirdim. Meraklı gözlerin içine bakmadan çay ocağına geldim. Burası  çalışırken  okuldan çıktıktan sonra dinlenmek icin uğradığım çay ocağı. Çayı hem taze hem fiyatı uygun. Dövizi yazacağım cümleye göre kesip hazırladım. Çaycı  yazıyı okuyunca gülümseyip "Mücadeleye devam hocam ha?" dedi. "Ne yapayım ara sıra çıkıyorum." dedim. Bisikleti oraya bırakıp dövizimle alana geldim. Alana ve oturduğum yere şöyle bi baktım da. Alanın dili olsa da konuşsa. Gözde Hocam bir defasında alanı konuşturan bir öykü yazmıştı. Alan beni görünce heyecanlanıp mutlu oluyordu. Ben de onu görünce heyecanlanıyorum. Direnmek heyecanlı bi şey. Gerçi benimki pek güçlü direniş sayılmaz. Neyse oturup beklemeye

Bugün okuluma gittim.

Bu gün okuluma gittim.(Öğrencilerimden, öğretmen arkadaşlarımdan ve okulumdan iki buçuk yıldır koparılmış durumdayım.) Öğretmen arkadaşlar ilgi ile karşıladılar. Tarafıma yapılan haksızlıktan dolayı üzgün olduklarını, biran önce dönmemi beklediklerini anlattılar. Babamın ürettiği baldan satın aldılar. Çay, kahve ikram ettiler. Ülkenin durumundan kaygılandıklarını belirttiler. Yorgun görünüyorlardı. Nasıl yorulmasınlarki. Bütün yük öğretmenin sırtında. Hükümet insan yetiştirmek istemiyor. Yarış atı gibi koşan sorgulamayan inanan ve biat eden bireyler yetiştirmek istiyor. Hukuki durumum hakkında bilgi aldılar. Onlara "Hükümeti dava ettiğimizi, davalarımızı idare mahkemelerine almadıklarını, AHİM e gittiğini, AHİM in hükümete komisyon kurdurduğunu, komisyonun yavaş çalıstığını ve tarafıma henüz sıra gelmediğini anlattım. Komisyonun belli bir sırayla mı baktığını sordular. Sırayla bakmadığını ve hiç güvenmediğimi söyledim. Müdür de benimle tokalaştı. Kendisinin akıllı oğlu Burak '

KÖR TESTERE

Resim
Düzeni bozanlar onu düzeltiyor algısı oluştururlar.  Küçükken tahtalardan bi şeyler yapmayı çok isterdim. Ama kesmek hem uzun sürer hem de çok yorucu olurdu. Sonunda da başarısız hissedip işi bırakırdım. Meğerse testeremiz körmüş. Körlüğünü ancak şimdilerde farkedebildim. Çok keskin testerelerim var. Ve hobi amaçlı tabureler sehbalar yapıyorum. Çocukluğumdaki o testere annemlerde hala duruyor.  Baktıkça o günleri hatırlıyorum. Testeremiz keskin olsaydı muhtemelen şimdi marangozdum. Testere var mı vardı. Yenisine gerek yoktu. Kesme işi onunla yapılıyordu. Kesecek gibi görünüyordu. Halbuki hem kesmiyor hemde kesmekten soğutuyordu. Tüm kurumlarımız kör testere gibi çalıştırılıyor şöyle ki; Diyelim ki öğrencilere bilim öğretmek istemiyoruz. Bunu sağlamanın en doğru yolu fen dersi veriyormuş gibi görünmektir. Fenin gözlemlerinin, deneylerinin ve yorumlarının yerine ezbere sınav soruları çözdürmeli. Örneğin mikroskobu kullanma becerisi olan çocuğa, bitki hücresi ile hayvan hücresi arasındaki