Kayıtlar

Ocak, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Direnişimi Destekleyen Biri

Resim
Dün adamın biri beni destekledi. Bayağı destekçim var. Engin var. Bodrum Belediyesi' nin yanındaki okuldan açlığa mahkum edilen öğretmen var. İşine dönebilmek için Bodrum' da eylem yapan öğretmen var. Öğrencilerine olan sevgisi hükümet korkusundan büyük olan Bodrum' daki ihraç öğretmen var.  Ankara Yüksel Cadde' sinde işleri için 800 gündür direnen memurlara desteğe giden biri var. Malatyada işi için direnen Erdoğan, Özkan ve Sertaç öğretmenlere desteğe giden uzun bi herif var. Bakırköyde işi için oturma eylemi yapan Selvi ve Nursel Öğretmene desteğe giden var. En büyük destekçim de öğrencileri tarafından çok sevilen o hoca var. Bide "Hukusuzca açlığa mahkum olununca, yapılması gerekenler."dersi veren bi öğretmen var. Eee bu kadar destekçim olunca aç da kalsam başım dik yürüyorum.

Direniş iyi görünümlü Kötüleri Rezil Eder.

Bakar mısınız? Kalkanlarla görüntü almayı engellediler. Utanıyorlar yaptıklarından, rezilliklerinden. Kimse görmesin aman. Belki gezi direnişi patlak vereceğinden belki de  oylarının düşeceğinden korkuyorlar. En çok da saraylardaki yaşamlarının biteceğinden korkuyorlar. Hükümetin düştüğü bu durum direnisn kazanımlarından biridir. Direniş, iyi görünmeye çalışan kötünün maskesini düşürür, rezil eder. Yüksel caddesinde direnenler onurumuzdur. https://www.facebook.com/444537122702786/posts/505112236645274/

Yüksel Direnişi Onurumuzdur.

Ankara Yüksel Caddesi' nde işlerini geri istemek için yaklaşık 800 gündür günde iki defa basın açıkaması yapan memur ve işçiler evlerinden gözaltına alındı ve sekiz gün nezarette tutuldular. Öğrendiğimde denizdeydim. Yelkenle Aşağıdaki açıklamayı yaptım. https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=10156930443254357&id=556459356

Kaçacak Olsak Direnir miyiz?

Resim
Emirle suç işleyenler bizi araca tıkma işini aceleyle yapıyor. Akşam maç mı var, dizi mi var bilmem. Bu akşamki  işimizi istemede, Alev' i karga Tulumba araca attıklarını görünce beni götürenlere "Aceleye gerek yok. Kaçmayacağız" dedim. Kaçacak olsak pankart açıp üstlerine yürür müyüz? Biraz sakinleştiler sanki. Ama Alev' in bir tutam saçını yolmuşlar. Alev' in  Nazan' ın, Gülnaz' ın, Nuriye' nin, Acun' un, Nazife' nin, Selvi' nin, Nursel' in bir tutam saçını kaybetmek bir ormanı kaybetmek kadar acıdır. Sanırım araca kendim yürüdüğüm için az zarar görüyorum. Acun hocam gözaltı aracında ülkenin durumuna uygun güzel bi hikaye anlattı. Alttaki videoyu izleyin lütfen. Direnenler halkın, kirletilmiş pencerelerini siliyor. Hastanede kendi aramızda konuşurken kadın doktorun biri yanımızdan geçti. Acun hocam, sessizce "Bizi şikayet eden doktor buydu" dedi. Doktor duymuş olacak " Evet o bendim. Ayağıma sıkarsınız bi ara" dedi

Moralsiz de dikildim.

Resim
Dün Moralim kötüydü. Son günlerde hep kötü zaten. İşimi hukuksuzca elimden alanlara karşı eyleme çıkacaktım. Sobayı tutuşturdum. Dövizi sobanın yanında yazmak iyi oluyor. "İşimi, Öğrencilerimi Geri istoyorum." Yazdım. Hava soğuk olduğundan mıdır, eyleme çıkmak istmeyişimden midir ayaklarım geri geri gidiyordu. Önce kıyafetimi beğenmedim, sonra rüzgarı fazla buldum. Bisikletle gidecektim. Strafordan dövizi taşıyamayacağımı düşündüm. Ayakkabılarımın biraz ıslak oluşu da dahil her şey olumsuzdu. Sonra "Doğru yu yapmak zordur" ilkem aklıma geldi. Yanlış kolaydır, çabuktur, gösterişlidir. Doğru ise ya hiç görünmez ya da kirli, pejmurde, görünür. Yanlış hemen mutluluk verir, doğru ise zamanla. Yanlış kahkaha attırır. Doğru sessizce mutlu eder. Bunlar tecrübelerim sonucunda ulaştığım düşünceler. Böyle düşünüce bir güç geldi. Yürüyerek belediye meydanına geldim. Yer soğuk olduğundan dikilmeye başladım. (Babam eylemime dikilmek diyor.) Öğrenciler geçtiler. Okuyup baş çeviren

Yelkene Yazdım

Resim
Motorsuz yelkenliye "İşimi Öğrencilerimi İstiyorum." Yazdım. Bodrum kıyılarında seyir yaptım.