Ankaradayım

Ankaradayım.
Nuriyeler yaşasın diye.
Ankaradayım.
İşime döneyim diye.
Ankaradayım.
Düşüncesizler işten atılmasın diye.

   Uzun zamandır yazmıyorum. Keyifli yada heyecanlı değilsem yazmak işkence. Merak etmeyin direnişi bırakmadım. Bu arada neler oldu neler. Ankarada direnenelere desteğe de gittim. Bodrum' da meydana da çıktım. Bodrum' daki direnişim için "Meydana çıkmak" ifadesi daha uygun geliyor. İyi bir iş çıkarıyor muyum bilmiyorum ama kaleye şut çekiyorum. En doğru en iyi şutu atıyor muyum belli değil. Sadece şut atmaya devam ediyorum. Kendimi, dünyanın bütün diktatörlerini barışçıl yollarla devirecek güçte hissediyorum. Ancak böyle söylemenin faydası yok. Bazı sloganlar da anlamsız geliyor. Mesela tek başıma yada iki üç kişiyle "Direne direne kazanacağız!" Yada tek başıma Bodrum' da "Faşizme karşı omuz omuza!" desem olur mu?

     Kaleye şut atmaya gelince. Maçda bir adaletsizlik var. Ülkede adalet olmadığını düşünen bütün insanlar bizim takımda hatta sayıcak karşı takımdan üstünüz. Ancak oyuncularımız yedekler kulubesinde bekliyor. Sahada az kişi varız. Hakim pardon hakem karşı takımca satın alınmış. En iyi oyuncularımız Nuriye ve Semih'e gol attıkları için kırmızı kart verdiler. Ben sağ kanatta oynuyorum. İyi orta açıyorum da topa vuracak kimse yok.  Karşı takımın kalesine toma örmüşler. Bazen kağıt uçak atıyorum tomaların üstünden gol oluyor da hakem saymıyor.
    Yedekteki oyuncularımız maça çıkmıyor bi türlü kenardan taktik veriyorlar. Önce Nuriye ve Semih'e maçı bırakın kazanmayız diye bağırıyorlardı. Golü görünce hareketlendiler ama hala sahaya çıkan az.
Aşağıda maçtan görüntüler var.












    


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nasıl Yapmalı

İŞİMİ GERİ İSTİYORUM YAV!

KÖR TESTERE