Nasıl Yapmalı'yı Nasıl Vermeli

Nasıl Yapmalı' nın ilk bölümünde bunun nasıl verilmesi gerektiğini yazdım.
Toplumu değiştirmek isteyenler olarak İsteğimizin bizim olduğundan emin olmalıyız. Belkide bizim değil. Böyle istememiz sağlanmış olabilir. Tarih bize halkların  düşmanlaştırılabildiğini  gösterdi. 
İstemediğimiz halde savaştırılmamız isteklerimiz ve hayallerimizin özgür olmadığının göstergesidir. Kendisi kapitalist yaşayıp başkalarının yanlış yaşadığını anlatan, kişi sayısında artış var. Harekete geçemeyen sadece konuşmaktan ibaret insanlar, kölelik düzeni kurucularının sevdiği muhalif insan modelidir. Kendimin ve sevdiklerimin böyle olması en büyük korkularımdan biridir.



 Nasıl yaşamak gerektiğini anlatan çok insan var. Yaşayan ise yok gibi.
Anlatmayı, yazmayı ve eleştirmeyi bırakıp yaşamalıyız.
   Tecrübelerim ve deneyimlerim sözlü ve yazılı anlatımın nadiren davranış değişikliği oluşturduğunu gösterdi. İnsanların yaşamlarını değiştirmelerini istiyorsanız bilgilerinizi konuşarak ve yazarak vermek yerine yaşayarak vermeyi tercih ediniz.

Bir zamanlar "köşeyi dönme" kitapları çok satılırdı. Aynı kitapçılarda insanın mutlu yaşamak için fazla birşeye ihtiyacı olmadığını anlatan romanlar da bulunurdu. O romanlar az okunur az okuyanların da azı  romandaki gibi yaşardı. Hatta yazarların bile çoğu yazdıkları gibi yaşamıyordu.
Böylelikle nasıl yaşamak gerektiği kitlelere ulaştırılamadı.

Sermayedarlar göstermenin söylemekten etkili olduğunu iyi bilirler. Örneklenmek istemedikleri durumlar da vardır. Özel yaşamlarını gizlerler.
Patron llüks yaşamını işçilerinden gizler. Çünkü işçisinin de kendisi gibi yaşamak istemesinden ve kendisini sorgulamasından  korkar. Yüksek duvarlı Evleri bu yüzden tercih ederler. Görünür olmak herşeydir.

Ülkemizde solcular, teoriyi en etkili ses tonuyla en anlaşılır şekilde anlatırlar, İnsanların çoğu yine de kendilerini sömüren  partilere oy verirler. Çünkü solcuların anlattıkları hayal gelirken, sömürenler gözle görülüp elle tutulabilecek olanları yani hediyeler ve para dağıtır.

Rusya' da Kominisler  planladıkları yaşamın örneklerini yaşamayıp sadece sözlü ve yazılı anlatsalardı başaramazlardı.
Onlar halka komün işletmelerde çalışanların kazancını ve yaşantısını gösterdiler.


Toplumdaki yanlış yaşamları görüyor ve düzeltmek istiyorsak eleştirinin, konuşmanın ve yazmanın fazla etkisi olmadığını bilerek  hayal ettiğimiz yaşamı önce kendimiz yaşamalıyız.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KÖR TESTERE

İŞİMİ GERİ İSTİYORUM YAV!