Çiçekli Dünlük (12.04.2017)

Merhaba. Canım yazmak istemiyor. Muhtemelen yazacaklarım okuyanın da hoşuna gitmeyecek. Dün 12 ye kadar yattım. Sonra arılara gittim. Her yer çiçekle dolmuş. Bir çuval sarı papatya topladım. Papatya ile yazacaktım.
   Körük kokusu üzerime sinmişti. Kıyafetimi değiştirmeden alana çıktım. Polis götürürse arabada ve karakolda kokuyu çeksin diye düşündüm. Nasıl olsa ben alışığım. Sloganım şöyleydi. " Yüzbin kişiyi bir gecede işten atanlara hayır." canlı yayın yaptım. İnsanlar patlama noktasına gelmiş. Gelenler önce benimle konuşuyor sonra birbirleriyle. Beni unuttukları bile oluyor. Ayak üstü sohbet eden ikili üçlü gruplar oluşuyor. Bazen üç dört ayrı sohbet grubu oluyor. Yirmi dakika süren sohbetler var. Beni takan yok. Araya girip kendimden bahsedince konuşmayı böldüğüm için surat yapanlar oluyor. Bakıyorumki milletin derdi benden büyük. Adalet bulamayanlar, akrabası tutuklananlar, işten atılanlar, işi batanlar. Sanki direnmiyorum da direnme başlatıyorum. Hatta bana gerek yok. Bu gün yere bişeyler yazıp bir ara uzaktan seyredicem. Bana gerek var mı yok mu belli olacak. Ben yokken de insanlar toplanırsa kendimé direnme başlatan adam lakabı takıcam.







m. Bakalım ben olmasam da ayakta direnme sohbetleri oluşacak mı?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nasıl Yapmalı

İŞİMİ GERİ İSTİYORUM YAV!

KÖR TESTERE