Günlük (Öğrencilerimi Özledim)

  " Kendisini iyi gibi gösteren kötülerin, kötülüğünü ortaya çıkarmak da başarıdır."
 
    Az önce Saat 18:15 de çıktım meydana. Suyla "Öğrencilerimi çok özledim" yazdım defalarca. Bir harfin uzunluğu kırk santimetre.
Suyu karşıdaki caminin abdesthanesinden bedavaya doldurduğumdan malzeme sorunu yok. Hem aşağıdan gelenler hemde yukarıdan gelenler için iki yöne de yazdım. Siyah taşların üstünde belirgin oluyor. Kurudu yine yazdım. Yine yine yine... Yazarken öyle dikkatimi veriyorum ki geçenler hemen yanıma geliyor. Bitirdikten sonra da yazıyı sanki yoldan geçen biriymişimde görüp okumaya başlamışım gibi gözümü dikip okuyorum. İlgi çekmeyi bilirim.
    Bu gün halkın ilgisi azdı. Umutsuzluğa kapıldım.
Kocaman yazıların üzerine basıp farketmeyenler, hızlıca geçerken birazını okuyup başını çevirenler ve aşıklar vardı. Bir kaç kişi ile sohbet ettim. Geçen yıl mezun ettiğim iki öğrencim ile sohbet ederken iki polis geldi. "Engin sana bir saat izin verdik yeter artık. Yazı kuruyana kadar yerde kalır sen ayrıl." dediler. Bir saattir beni mi izliyorsunuz dedim evet dedi daha önce bana iftira atan polisti. Düşündüm biraz ve gitmeye karar verdim. Yazının kuruyan yerlerini tekrar yazmaya başladım. Polisin morali bozuldu. "Bokunu çıkarma!" dedi. Ağzına yakışmıyor böyle konuşmak dedim ve yazmaya devam ettim. Tekrar daha yüksek sesle "Bokunu çıkarma!" diye seslendi. Yine ağzına yakışmadı dedim. Devam ettim yazmaya. Aralarında konuşmaya başladılar. Muhtemelen beni götüreceklerdi. Yazımı da tamamlamıştım ve ayrıldım. Ama arkamdan gelmediler. Aslında çok ağırıma gitti o laf. Artık suyla yazmakta sorun oluyor demek ki. Ama suyla heryerde yazarım ben. Önümüzdeki günlerde daha çok sayıda daha çok yerde yazıcam.            Kendisini iyi gibi gösteren kötülerin, kötülüğünü ortaya çıkarmak da başarıdır.  Bizi atanlar bir gece bir sayfaya adımızı yazdılar kolayca işimize son verdiler. Kolumuzdan tuturak itekleme veya kıçımıza tekme atma ayıbını yaşamadılar. En alta da tebligata gerek yoktur yazdılar ki hiç okulumuza iş yerimize gitmeyelim. Ama ben gittim. Beni yaka paça atsınlar istedim. Üç gün ders işledim istedim ki kötünün kötülüğü ortaya çıksın. Yapamadılar atamadılar beni. Polisin yaptığı kötülükler hem kendisinin hem de hükümetin küçük düşmesine sebep oluyor. İşte düşüncesizce somut başarı arayanlara verilecek bir cevap. Direndin de ne kazandın diyor savcı veya polis. İşte cevap. Bodrum halkına ve ve tüm ükemize hükümetin kötü yüzünü bir de ben gösterdim. Bu da az değildir.

https://youtu.be/9EITKyyBVAA

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nasıl Yapmalı'yı Nasıl Vermeli

KÖR TESTERE

İŞİMİ GERİ İSTİYORUM YAV!