Dün Umutla Başladı Sıkıntıyla Bitti

Müdür Okula Almadı

Dün karne günüydü. AKP öğrencilerime karne vermeme engel oldu ama onlara verdiğim sözü yerine getirmek için okula gidecektim. Sabah okul pantolonumu ve gömleğimi giydim. Sanki hiç atılmamışım gibi hazırlandım. 1. Sınıf öğrencilerime okumaya geçtiklerinde kızılderililer gibi tüy takacaktım. Hepsi okumaya geçmiş. İlk dört harfi ben öğrettim. Tüyleri lastik bantları terzide terziy birlikte hazırladık. Terziye hikayemi anlattım. Duygulandı. O da hınçla öfkeyle dolu. Bizi atanlar turizmi de bitirdiğinden diğer esnaflar gibi onunda işi bozuk. Sonra işbankasının çocuklara karne gününde kitap hediye ettiğini bildiğimden güvenlik görevlisine öğrencilerime vermek için kitap almak istediğimi söyledim 25 kitap aldım. Okul kapısına geldim. Parmaklıklı bir kapı. Hapishane kapıları gibi. Güvenlik kapıda durup iceri giremeyeceğimi söyledi. Müdürü telefonla aradım. Uzun çaldırdım açmadı. Mesaj yazdım "öğrencilere kitap dağıtacağım." Hemen aradı baskı ve sıkıntı olduğunu, kendisine anlayış göstermemi kapıdan kitap verebileceğimi söyledi. Bütün öğrencilerimi gördüm. Çocuklarda bende  bu günü unutmayacağız. Çocuklarım büyüdüklerinde halkımızın böyle günler yaşamasına izin vermeyecekler.
Biz direnenler İyi ile kötüyü ortaya çıkarıyoruz. Hiç gitmeseydim okula Müdürün beni alıp almayacağı da belli olmayacaktı. 10 sene geçse bir gün müdüre okula gelseydim beni içeri alır mıydın diye sorsaydım. Tabii ki alırdım diyebilirdi. Ama şimdi bütün Türkiye biliyor. Ben gittim ve okula almadı. Müdüre baskı varmış. Böyle savunma yanlış. Polis te türlü işkence yaptıktan sonra bazen emir kuluyum diyor. Vicdanının sesini dinleyenlerle patronunun sesini dinleyenlerin mücadelesi bizimkisi.
 Çocuklar parmaklıkların arkasında toplanmış Engin öğretmenim! diye bağırıyorlardı. Güvenlik çocuklara uzaklaşmaları için bağırıyor, ben de güvenliğe çocuklara kızmaması için çıkışıyordum. Kapıda karne günü kalabalığı olduğundan güvenlik velilere her zamanki gibi zorluk çıkarıyor onlarla ilgilenirken bizi unuttuğu sırada tel kafesin altından birer ikişer kitapları kaydırarak çocuklara veriyordum. Yanımda geçen yıl mezun olan öğrencilerde vardı. Onlar bana yardım ettiler tüyleri bandanaya takip küçük elleriyle kafesin aralığından içerdeki ögrencilerime uzattılar. Durumu gören güvenlik bağırınca çocuklarım uzaklaşıyor unutunca yeniden geliyorlardı. Böylece kitap ve tüy dağıtımını bitirdik. Veliler de geldiler fotoğraf çektiler. Öğrencilerimin karneleri "Çok iyi" lerle doluydu. Çocukları görmeliydiniz. Sonra geçen yıl mezun ettiğim bu yıl 5. Sıfta yani orta okulda olanların okukuluna gittim. Ögretmenler ve idareciler iyi karşıladılar. Sınıfa girince gürültü koptu. Bütün sınıf üzerime atladı. Onlara dört yıl emek verdim. Alper defterindeki yazılarını güzelleştirdiğini gösterdi. Digerleri taktir, teşekkür alacakmış. Birlikte ektiğimiz bahçeye çıktık. Resim yaptığımız ağacın altını, bisiklet kullanmayı öğrendiğimiz yerleri gezdik. Sonra beni ugurladılar. Eve geldim hava çok sıcaktı saat 19:00 da Ramazan hocanın telefonu ile uyandım. Sersemlemiştim. Ramazan hoca alana geldim yoksun dedi. Kendimi okula geç kalmış hissettim. Hemen koştum. halkın ilgisi iyiydi. Bir köpek de desteğe geldi. Bir saat sonra polisler geldi. Biri fotoğrafımı çekmeye başladı. Gözdağı vermeye çalışıyordu. Ona gülümsedim zafer işareti yaptım. Sinirlendi hadi kalk gidelim dedi. Süre vermeyecek misin dedim. Yok sana süre dedi elimdeki dövizi çekerek yırttı. Araca girmeden üst araması yaptı. Karakola gelince araçtan inerken esnafın ve halkın içinde bağırdılar. Hadi ulan yürü ulan seninle mi uğraşıcaz diye bağırdılar. İçeri girince Adı Mahmut olan üzerime saldırdı itip kakaladı. Yanağıma tokat attı. Karşılık vermedim. Sinirlerine hakim olmasını söyledim. Oturtmadı. Ayakta bekletti. Hastanede doktora anlattım doktor polisin arkadaşıydı. Baktı iz kalmamış dedi darp raporu yazmadı. Polisler hastanede de bağırıp çağırdılar. Umutla başlayan gün öfkeyle bitti. Onları hem adli hem idari olarak şikayet edicem. Adelet yok ama varmış gibi aramaktan başka çaremiz yok.











Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nasıl Yapmalı'yı Nasıl Vermeli

KÖR TESTERE

İŞİMİ GERİ İSTİYORUM YAV!